Onu ortaya dökmekle tehdit etti. - He threatened to make it public.
Onu ortaya dökmekle tehdit etti.
He threatened to make it public.
Beni öldürmekle tehdit ettiler bu yüzden cüzdanımı onlara verdim. - They threatened to kill me so I gave them up my wallet.
Beni öldürmekle tehdit ettiler bu yüzden cüzdanımı onlara verdim.
They threatened to kill me so I gave them up my wallet.