faydalar

listen to the pronunciation of faydalar
التركية - الإنجليزية

تعريف faydalar في التركية الإنجليزية القاموس.

fayda
benefit

This law will benefit the poor. - Bu yasanın yoksullara faydası olacaktır.

There are many benefits to being beautiful. - Güzel olmanın bir sürü faydası vardır.

fayda
advantage

She often takes advantage of his ignorance. - O, sık sık onun cehaletinden faydalanır.

She took advantage of his kindness. - O, kibarlığından faydalandı.

fayda
profit

A wise person profits by his mistakes. - Akıllı bir kişi hatalarından faydalanır.

fayda
utility
fayda
{i} use

This book may well be useful to you. - Bu kitap sana epey faydalı olabilir.

It is no use asking for her help. - Onun yardımını istemenin faydası yok.

fayda
(Latin) utilitas
fayda
good

Smoking does much harm but no good. - Sigara içmek çok zarar verir ama hiç fayda vermez.

It's good for your health to get up early in the morning. - Sabah erken kalkmak sağlığın için faydalıdır.

fayda
interest
fayda
compensation
fayda
virtue
fayda
effectuality
fayda
profitability
fayda
efficacy
fayda
serviceableness
fayda
usefulness
fayda
behoof
fayda
gain

Ill-gotten gains never benefit anyone. - Haksız kazançların kimseye faydası olmaz.

fayda
grist
fayda
(Hukuk) advantage, benefit
fayda
service
fayda
stead
fayda
avail

He availed himself of the 'off-and-on' holidays to visit his native country. - Doğduğu ülkeyi ziyaret etmek için ara sıra tatillerden faydalandı.

fayda
handiness
fayda
use, utility, value, benefit, advantage
التركية - التركية
menafi
fayda
Yarar, kâr: "Bunların faydasından geçtik, zararlarını görmeyelim."- M. Ş. Esendal
fayda
(Osmanlı Dönemi) menfaat
Fayda
(Osmanlı Dönemi) MİNVAL
fayda
Yarar, kâr
fayda
(Osmanlı Dönemi) fâide
faydalar
المفضلات