Listen! They're playing my favorite music.
- Dinle! Favori müziğimi çalıyorlar.
It's my favorite food.
- Bu benim favori yiyeceğim.
Stephen King is one of my favourite writers.
- Stephen King benim favori yazarlarımdan biri.
This photo is my favourite!
- Bu fotoğraf benim favorim.
May I shave your sideburns?
- Ben Favorilerinizi tıraş edebilir miyim?
Tom decided to grow sideburns.
- Tom favori bırakmaya karar verdi.
Tom grew his sideburns back.
- Tom favorilerini tekrar büyüttü.
Tom decided to grow sideburns.
- Tom favori bırakmaya karar verdi.