fasid

listen to the pronunciation of fasid
التركية - الإنجليزية

تعريف fasid في التركية الإنجليزية القاموس.

fasid daire
fasid Apartments
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) bozguncu, doğru olmayan, bozuk, mufsid, yanlış olan
FASİD
(Hukuk) Kötü, bozuk, fesatçı
FÂSİD
(Osmanlı Dönemi) Yanlış olan
FÂSİD
(Osmanlı Dönemi) Fık: Aslen sahih olup, vasfen sahih olmayan. Yani, kendi nefsinde meşru' iken gayr-i meşru' bir şeye yakınlığı sebebiyle meşru'iyyetten çıkan şeydir. İbadet hususunda fâsid ile bâtıl aynı şeydir. Meçhul bir şeyi satmak gibi. (Bak: Bâtıl)
FÂSİD
(Osmanlı Dönemi) Doğru olmayan. Bozuk. Müfsid
FÂSİD
(Osmanlı Dönemi) (E) Bozguncu
FÂSİD DAİRE
(Osmanlı Dönemi) Man: A yı B ile, B yi A ile ispat etmek. Bir düşünceyi isbat etmek için isbat edilmemiş başka bir düşünceyi delil olarak kullanmak ve bunu da isbat için isbatı istenen ilk düşünceyi doğru sayıp buna delil diye kullanmak. Yani isbat edilen ile isbat edeni birbirine delil saymak olup isabetsizdir