O uzakta tatilde olamaz.
- She can't be away on holiday.
O, otelden çok uzakta değildir.
- It is not far away from the hotel.
Patron, Bay Brown'dan kendisi yokken işyerinin sorumluluğunu almasını istedi.
- The boss asked Mr Brown to take charge of the office while she was away.
Biz yokken eve hırsız girmiş.
- A thief broke into the house while we were away.
Tom'un güvenli bir yere gizlenmiş biraz parası var.
- Tom has some money stashed away.
Uzak bir yere gidelim.
- Let's go somewhere far away.
Sanırım birkaç gün buradan uzaklaşmalıyız.
- I think we should get away from here for a few days.
Beni buradan uzaklaştıracak bir tekne istiyorum.
- I want a boat that'll take me far away from here.
Tüm öğleden sonra durmadan uyudum.
- I slept the whole afternoon away.