Yılın ilk ayı Ocaktır.
- The first month of the year is January.
25 Ocaktan önce kütüphane kitaplarımı geri götürmek zorundayım.
- I've got to take my library books back before January 25th.
Her pazar tenis oynardı.
- She used to play tennis every Sunday.
Her pazar kiliseye giderim.
- I go to church every Sunday.
Önümüzdeki pazar günü bizi ziyaret edip etmeyeceğini bilmiyorum.
- I don't know if he will visit us next Sunday.
Pazar günü okula gitmiyorsun, değil mi?
- You don't go to school on Sunday, do you?
Onunla ocak ayında tanıştım.
- I met him in January.
Sam, ocak ayında kayak yapmaya gitti.
- Sam went skiing in January.