faklempt

listen to the pronunciation of faklempt
الإنجليزية - التركية

تعريف faklempt في الإنجليزية التركية القاموس.

excited
{s} heyecanlı

Bir şey yiyemeyecek kadar çok heyecanlıyım. - I'm too excited to eat anything.

Grup, gelecek turla ilgili çok heyecanlı. - The band are very excited about their upcoming tour.

excited
{s} telaşlı
excited
{f} heyecanlandır

Zafer bizi heyecanlandırdı. - The victory excited us.

Kanın görünüşü onu heyecanlandırdı. - The sight of blood made her excited.

excited
{s} coşkulu

Stadyumda bir sürü coşkulu taraftar vardı. - There were a lot of excited fans in the stadium.

excited
(Tıp) Tahrik edilmiş, uyartılmış
excited
{s} hararetli
excited
{f} uyar
excited
{s} uyarılmış
excited
{f} heyecanlandır: adj.heyecanlı
excited
uyarık
excited
{s} heyecanlanmış

Tom bir şeyden heyecanlanmıştı. - Tom was excited about something.

Sen çok heyecanlanmış olmalısın. - You must be very excited.

excited
eksite
excited
{f} uyar: adj.uyarılmış
excited
(Fizik) ikaz edilmiş
excited
heyecanlandırılan
happy
heyecanlı

Çok mutlu ve çok heyecanlıyız. - We're very happy and very excited.

Çok heyecanlı ve mutluyum. - I'm very excited and happy.

happy
{s} mutlu, mesut; şen, neşeli
الإنجليزية - الإنجليزية
excited, overjoyed, happy

When Barbara came on SNL I nearly choked on my cigarette because I was just so faklempt.

overwhelmed, flustered, nervous
excited
happy
overwhelmed
faklempt
المفضلات