Tatoeba'nın bir hayranıyım.
- I'm a fan of Tatoeba.
Getter Jaani'nin büyük bir hayranıyım.
- I'm a big fan of Getter Jaani.
Tom vantilatörü kapattı.
- Tom turned off the fan.
Vantilatör pervanelerinin üzerinde bir ton toz var.
- There's a ton of dust on top of the fan blades.
Hava sıcakken bayanlar yelpaze kullanırlar.
- Ladies use fans when it is hot.
Sırası gelmişken, bu odada klimaya benzer bir şey yok. Onun sahip olduğu tek şey elle tutulan kağıt yelpaze.
- Incidentally, this room doesn't have anything like an air conditioner. All it has is a hand-held paper fan.
Rüzgar alevleri körükledi.
- The wind fanned the flames.
Rüzgarla körüklendiği için, alevler her yöne yayıldı.
- Fanned by the strong wind, the flames spread in all directions.