We saw the boat tossing on the stormy sea.
- Biz fırtınalı denizde teknenin savrulduğunu gördük.
The evening he died was stormy.
- Onun öldüğü akşam fırtınalıydı.
She become seasick in rough seas.
- Fırtınalı denizlerde onu deniz tuttu.
It's going to be ugly.
- Hava fırtınalı olacak.
Wild weather is forecast for our region today.
- Bugün bölgemiz için fırtınalı hava tahmini yapılıyor.
Layla and Sami had a tumultuous marriage.
- Leyla ve Sami, fırtınalı bir evliliğe sahiptiler.
Fortunately they had no storms on the way.
- Bereket versin ki, yolda fırtınayla karşılaşmadılar.
The roof was damaged by the storm.
- Çatı fırtınadan zarar görmüştü.
Losing his balance from a sudden gust of wind, the tightrope walker fell to his death.
- Ani bir fırtınadan dengesini kaybettiği için, ip cambazı ölümüne düştü.
Hurricanes are violent storms.
- Kasırgalar şiddetli fırtınalardır.
A storm turns into a hurricane when the wind speed goes over a hundred nineteen kilometers an hour.
- Bir fırtına rüzgarın hızı saatte yüz on dokuz kilometreyi aştığında kasırgaya dönüşür.
Squalls are expected later tonight.
- Bu gece daha sonra şiddetli fırtına bekleniyor.
Please be careful of gales and large waves.
- Lütfen fırtınalara ve yüksek dalgalara karşı dikkatli olun.
According to the weather forecast, a storm's coming.
- Hava tahminine göre, bir fırtına geliyor.
The weatherman says a storm is coming.
- Meteoroloji uzmanı bir fırtınanın geldiğini söylüyor.
Thunderstorms are predicted.
- Fırtınalar tahmin edilmektedir.
Black clouds announced the coming thunderstorm.
- Siyah bulutlar gelen gök gürültülü fırtınayı bildirdi.
Even those in hospitals won't be saved from the coming meteor-caused firestorm!
- Hatta bu hastaneler önümüzdeki meteor kaynaklı yangın fırtınasından kurtulmuş olmayacak!