Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

fışkırmak

listen to the pronunciation of fışkırmak
التركية - التركية
Gaz veya sıvılar bir yerden basınç etkisiyle yukarıya doğru birdenbire ve hızla çıkmak: "Suya en başköşeyi ayırmalarının nedeni de iyi suyun, hemen hemen memleketimizin dört bucağından fışkırmasıdır."- S. Birsel
Bitkiler toplu hâlde, gür olarak yetişmek: "Kaldırım taşları arasından fışkırmış otların bütün sokağı bürüyeceği muhakkak!"- Y. Z. Ortaç
Toplu hâlde, gür olarak yetişmek
Bir şey bir yerde bol bol görülmek: "Ölümsüzlerden fışkıran ışık, karanlıkları bir anda dağıttı."- C. Meriç
Gaz veya sıvılar bir yerden basınç etkisiyle yukarıya doğru birdenbire ve hızla çıkmak
Bir şey bir yerde bol bol görülmek
(Osmanlı Dönemi) ERŞ
Fışkırma
(Osmanlı Dönemi) İNŞİHAB
Fışkırma
feveran
fışkırma
Güneş yüzeyinden uzaya sıcak gaz kütlelerinin fırlaması
fışkırma
Fışkırmak işi