führerschein

listen to the pronunciation of führerschein
ألمانية - التركية
الإنجليزية - التركية

تعريف führerschein في الإنجليزية التركية القاموس.

driving licence
ehliyet

O herkesten daha az zamanda ehliyetini aldı. - He got his driving licence in less time than anyone.

O yirmi sekiz yaşına kadar ehliyet almadı. - He didn't get a driving licence until he was twenty-eight.

driving licence
şoför ehliyeti
driver licence
ehliyet
driver's license
ehliyet

O, ona bir araba aldı, ama onun bir sürücü ehliyeti yoktu bu yüzden o onu hiçbir yere süremedi. - She bought him a car, but he didn't have a driver's license so he couldn't drive it anywhere.

Ehliyetimi geçen ay yenilettim. - I had my driver's license renewed last month.

driver's license
sürücü belgesi
driving licence
sürücü belgesi
a driving licence
ehliyet
driver licence
sürücü belgesi
driver license
sürücü belgesi
drivers license
ehliyet
driver license
sürücü ehliyeti
driver's license
sürücü ehliyeti