Taro concentrated on memorizing English words.
- Taro, İngilizce kelimeleri ezberlemek üzerinde yoğunlaştı.
She got full marks by memorizing the whole lesson.
- O, bütün dersi ezberleyerek tam not aldı.
A player has to memorize words.
- Bir oyuncu sözleri ezberlemek zorundadır.
He was able to memorize that poem when he was five years old.
- O beş yaşında iken o şiiri ezberleyebildi.
I have memorized 2000 English words.
- 2000 İngilizce kelime ezberledim.
I've already memorized your phone number.
- Telefon numaranı zaten ezberledim.
Tom was able to recite the whole poem by heart.
- Tom bütün şiiri ezbere okuyabiliyordu.
Everyone has to learn the words by heart.
- Herkes kelimeleri ezbere öğrenmek zorunda.
Rote learning might help you to pass exams, but it's no guarantee that you'll really understand the subject matter.
- Ezbere öğrenme sınavları geçmenizde fayda sağlayabilir ama konuyu gerçekten anlayacağınızın teminatı değildir.