الإنجليزية - التركية
تعريف extraordinary, especially in being very large في الإنجليزية التركية القاموس.
- fabulous
- {s} harika
Onun kesinlikle harika olduğunu düşünüyorum.
-I think that's absolutely fabulous.
Siyah içinde harika görünüyorsun.
-You look fabulous in black.
- fabulous
- {s} inanılmaz
- fabulous
- {s} efsanevi
Tek boynuzlu at efsanevi bir yaratıktır.
-The unicorn is a fabulous monster.
- fabulous
- hayali
- fabulous
- süper
- fabulous
- olağanüstü
- fabulous
- müthiş
- fabulous
- düşsel
- fabulous
- mükemmel
- fabulous
- şaşılacak
- fabulous
- mübalâğalı
- fabulous
- abartılmış
- fabulous
- hayali/hoş/inanılmaz
- fabulous
- {s} harika, süper, çok güzel, enfes
- fabulous
- (sıfat) müthiş, şahane, harika, uydurma, hayal ürünü, inanılmaz, imkânsız
- fabulous
- hayal mahsulü
- fabulous
- inanılmaz mükemmellikte
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف extraordinary, especially in being very large في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- fabulous
extraordinary, especially in being very large
الواصلة
extraordinary, es·pe·cial·ly in be·ing ve·ry largeالنطق
Resimler
المفضلات