Tom annesini çok sevdi.
- Tom loved his mother dearly.
Bu enfes bir küçük tablodur.
- This is an exquisite little painting.
O herkes tarafından içtenlikle sevilir.
- She is dearly loved by everybody.
O, oğlunu içtenlikle seviyor.
- She loves her son dearly.
Bu restoran gerçekten bazı nefis yemekler sunuyor.
- This restaurant offers some really exquisite dishes.