explosive

listen to the pronunciation of explosive
الإنجليزية - التركية
patlayıcı

Tom köprünün ortasına yakın üç patlayıcı bıraktı. - Tom planted some explosives near the middle of the bridge.

Onların patlayıcıları var. - They have explosives.

patlayarak
(Askeri) tahrip maddesi
(Askeri) tahrip cephanesi
(Askeri) İNFİLAK MADDESİ, PATLAYICI MADDE, TAHRİP MADDESİ, TAHRİP CEPHANESİ: Hararet, sadme, sürtünme veya diğer bir tesire maruz kaldığı zaman, süratle kimyasal bir değişmeye tabi olarak, tamamen veya kısmen, eski durumdan çok daha hacimli ve müstekar gazlar meydana getiren madde. İnfilak maddeleri, kimyasal değişme hızına göre, (high explosive) ve (heavy explosive) olmak üzere ikiye ayrılır
infilak maddesi
high explosive yüksek patlamalı madde
{i} patlayıcı madde

Patlayıcı madde imha ünitesi patlamamış bombayı güvenli bir şekilde imha etti. - The explosive ordnance disposal unit safely disposed of the unexploded bomb.

{s} patlamaya ait
{s} tartışmalı
{s} çileden çıkaran
{s} hakkında şiddetli tartışmalar yapılan (konu), şiddetli tartışmalara yol açabilen (konu)
(isim) patlayıcı madde
{s} patlamaya hazır
explosively patlayarak
explosive atmospheres
patlayıcı ortamlar
explosive charge
(Askeri) imla hakkı
explosive charge
(Askeri) paralama hakkı
explosive charge
(Askeri) infilak hakkı
explosive devices
(Askeri) patlayıcı maddeler
explosive ordnance
(Askeri) patlayıcı madde
explosive substance
patlayıcı madde
explosive goods
patlayıcı maddeler
explosive atmospheres
patlama tehlikesi bulunan
explosive forming
(Mühendislik) patlama yoluyla şekillendirme, patlama kalıplaması
explosive forming
Patlayıcı yardımı ile form verme
explosive unit
patlayıcı ünite
explosive bolt
(Havacılık) infilaklı cıvata
explosive charge
(Askeri) PARALAMA HAKKI, İNFİLAK HAKKI: Bir topu ateşleme de; ya mermiyi fırlatan sevk barutu ya da tahrip, parça tesiri veya kimyasal etki meydana getirmek üzere, bulunduğu kabı parçalayan paralama hakkı olarak kullanılan infilak maddesi. Bak. "propelling charge" ve "bursting charge"
explosive cladding
(Havacılık) patlamalı birleştirme
explosive d
(Askeri) AMONYUM PİKRAT: Nakliyat veya aktarma vesaire esnasında kolayca infilak etmeyen, yüksek süratli infilak maddesi. Bu madde, zırh delici mermilerde patlama hakkı olarak kullanılır. Buna "ammonium picrate" veya "dunnite" de denir
explosive decompression
(Askeri) İNFİLAK DOLAYISIYLA BASINÇ DÜŞÜMÜ: İnfilak tesiriyle atmosfer basıncında hemen ani olarak meydana gelen, önemli bir azalma
explosive decompression
(Havacılık) infilaklı basınç kaybı
explosive disorder
(Pisikoloji, Ruhbilim) taşkınlık rahatsızlığı
explosive eruption
(Çevre) patlamalı püskürme
explosive filled mine
(Askeri) patlayıcı ihtiva eden mayın
explosive gas atmospheres
patlayıcı gaz ortamları
explosive grenade
(Askeri) tahrip el bombası
explosive grenade
(Askeri) TAHRİP EL BOMBASI: Bak. "grenade"
explosive magazine
(Askeri) infilak maddeleri cephaneliği
explosive magazine
(Askeri) İNFİLAK MADDELERİ CEPHANELİĞİ: Bak. "magazine"
explosive mixture
(Otomotiv) patlayıcı karışım
explosive ordnance
(Askeri) PATLAYICI ORDUDONATIM MALZEMESİ: Patlayıcılar, nükleer fizyon ve fizyon malzemesi, biyolojik ve kimyasal maddeler bulunan tüm cephane. Buna bombalar ve savaş başlıkları, güdümlü ve balistik füzeler, topçu silahları, havan, roket ve hafif silahların cephaneleri, tüm mayınlar, torpidolar ve su bombaları, imha edici patlayıcı maddeler, aydınlatıcılar, bomba demetleri ve tevzi ediciler, hartuç ve sevk barutu ile çalışan aygıtlar, gizli ve hemen yapılabilen patlayıcı aygıtlar ve mahiyet itibariyle patlayıcı olan tüm benzer veya ilgili maddeler dahildir
explosive ordnance disposal
(Askeri) PATLAYICI ORDUDONATIM MALZEMESİNİN İMHASI VEYA ETKİSİZ HALE GETİRİLMESİ: Henüz patlamamış patlayıcı ordudonatım malzemesinin tespit edilmesi, tanımlanması, saha değerlendirmesi, emniyetli hale getirilmesi, toplanması ve nihai imhası. Ayrıca, normal olarak imha işine tayin edilen personelin bazı patlayıcı ordudonatım malzemesini imha etmeye imkan ve kabiliyeti yetmezse bu hasar görmüş veya bozulmuş patlayıcı ordudonatım malzemesinin emniyetli hale getirilmesi ve/veya imha edilmesi de buna dahil edilebilir
explosive ordnance disposal
(Askeri) patlayıcıları etkisiz hale getirme
explosive ordnance disposal
(Askeri) patlayıcı malzemenin imhası
explosive ordnance disposal
(Askeri) patlayıcı madde imhası
explosive ordnance disposal badge
(Askeri) PATLAYICI ORDUDONATIM MADDELERİ SON İŞLEM BRÖVESİ: Patlayıcı ordudonatım maddeleri ile ilgili bir öğretim kursunun bitirildiğini bu işle ilgili askeri meslek ihtisası kazanıldığını ve patlayıcı ordudonatım maddeleri son işlem personeli görevinin iyi bir şekilde yerine getirildiğini gösteren madeni bröve, nezaretçi ve uzman olarak iki sınıftır
explosive ordnance disposal incident
(Askeri) PATLAYICI ORDUDONATIM MALZEMESİ İMHA HALİ/ OLAYI: Çalışmalar, tesisler, personel veya malzeme için tehlike arz eden patlamamış veya hasar görmüş patlayıcı ordudonatım malzemesinin şüphelenilen veya tespit edilen mevcudiyeti. Bu tanıma dahil edilmeyenler, yüksek derecede patlayıcı, malzemenin imhası, teknik hizmet montaj çalışmaları ve mayın ya da tahrip maddelerinin yerleştirilmesinde oluşacak kaza ile ateşlenme durumları veya diğer durumlardır
explosive ordnance disposal procedures
(Askeri) PATLAYICI ORDUDONATIM MADDELERİNİ İMHA YÖNTEMLERİ/AMELİYELERİ: Bir patlayıcı ordudonatım malzemesi imha durumuyla ilgili patlayıcı ordudonatım maddesi veya herhangi tehlikeli malzemeye yaklaşma, teşhis etme, emniyetli hale getirme, toplama ve nihai imha için patlayıcı ordudonatım maddesi imha personeli tarafından takip edilen özel yollar ve yöntemler
explosive ordnance disposal unit
(Askeri) PATLAYICI ORDUDONATIM MALZEMESİ İMHA BİRLİĞİ: Patlayıcı ordudonatım maddelerinde (bomba, mayın, mermi veya bubi tuzağı) emniyeti sağlayan, bu gibi ordudonatım malzemesi hakkında istihbarat raporu düzenleyen ve emniyetle kaldırılmalarına nezaret eden, özel surette yetiştirilmiş ve teçhiz edilmiş personel. Buna Deniz'de kısaca EOD birliği denir
explosive ordnance reconnaissance
(Askeri) PATLAYICI ORDUDONATIM MADDESİ KEŞFİ/TANINMASI: Daha sonraki işlemleri saptamak için patlayıcı ordudonatım maddesi keşif uzmanları tarafından şüphelenilen henüz patlamamış patlayıcı ordudonatım maddesinin araştırılması, tespit edilmesi, yerinin belirlenmesi, işaretlenmesi ilk tanımının yapılması ve rapor edilmesini içeren keşif
explosive power
(Spor) patlayıcı güç
explosive release
(Kimya) patlayıcı salımı
explosive rivet
patlar perçin
explosive rivet
tabanca perçini
explosive safety
patlayıcı güvenliği
explosive train
(Askeri) ateşleme serisi
explosive train
(Askeri) ATEŞLEME ZİNCİRİ, ATEŞLEME SERİSİ: Bir patlayıcı maddenin faaliyete geçmesi için düzenlenmiş zinciri başlatıcı ve ateşleyici, birbirini takip eden olaylar dizisi
explosive train
(Askeri) ateşleme zinciri
explosive train
(Çevre) patlayıcı katarı
explosive train
(Askeri) patlayıcı zinciri
explosive warming
(Meteoroloji) aşırı ısınma
explosive weld
(Mekanik) patlayıcı kaynak
explosives
patlayıcı maddeler
explosives
patlayıcılar

Rehin tutanlar kendilerini patlayıcılarla silahlandırmıştı. - The hostage-takers armed themselves with explosives.

Postacı Pat'in kafası patlayıcılarla doldurulmuş. - Postman Pat's head is stuffed with explosives.

disruptive explosive
güçlü patlayıcı
electro explosive
eletronik patlayıcı
electro explosive device
elektronik patlayıcı cihaz
high explosive
güçlü patlayıcı
high explosive bomb
yüksek infilak bombası
low explosive
zayıf patlayıcı
plastic explosive
plastik patlayıcı
powerful explosive
güçlü patlayıcı
disrupting explosive
patlayıcı engellemeden
explosives
patlayıcı

Güvenlik ekibi arabada patlayıcı kontrolü yaptı. - The security team checked the car for explosives.

Onların patlayıcıları var. - They've got explosives.

safety explosive
emniyetli patlayıcı, güvenlikli patlayıcı
small explosive which is thrown by hand
hangi patlayıcı elle atılan küçük
Weapon System Explosive Safety Review Board
(Askeri) Silah Sistemi Patlayıcı Madde Güvenlik İnceleme Kurulu
detonating explosive
(Askeri) YÜKSEK İNFİLAK MADDESİ: Bak. "high explosive"
explosively
patlayıcı şekilde
explosively
patlayarak
explosiveness
patlayabilirlik
explosiveness
patlama özelliği
fuel air explosive
(Askeri) yakıt-hava patlayıcı maddesi
heavy equipment; high explosive
(Askeri) ağır teçhizat; yüksek infilak etkili patlayıcı madde
helicopter external air transport; high explosive antitank
(Askeri) helikopter harici hava ulaştırması; yüksek güçte tanksavar patlayıcı madde
high explosive
(Askeri) KUVVETLİ PATLAYICI MADDE (ORD.), YÜKSEK İNFİLAK MADDESİ: Genel olarak bombalar, topçu mermileri, el ve tüfek bombaları, mayınlar ve tahrip kalıplarında kullanılan patlayıcı maddeler. ABD'nde, (Interstate Commerce Commision) tarafından, bir infilak kapsülü vasıtasıyla infilak ettirilen hassas maddeler olarak tarif edilir
high explosive
tahrip gücü yüksek
high explosive bomb
tahrip gücü yüksek bomba
high explosive bomb
(Askeri) YÜKSEK İNFİLAK BOMBASI: İçinde yüksek infilak maddesi bulunan bomba. Bak. "high explosive"
high explosive bomb
tahrip bombası
high explosive cargo
(Askeri) PATLAYICI MADDE YÜKÜ, TOPÇU MÜHİMMATI, BOMBA SU BOMBALARI, TAHRİP MADDELERİ, ROKET VE FÜZE CİNSİ YÜK: Bak. "cargo"
high explosive element
(Askeri) YÜKSEK İNFİLAK MADDESİ: Bak. "high explosive"
high explosive incendiary
(Askeri) YÜKSEK SÜRATLİ YANGIN MADDESİ
high explosive shell
(Askeri) TAHRİP DANESİ: Personel ve malzemeye karşı kullanılan ve içinde, paralanma hakkı olarak, yüksek süratli bir infilak maddesi bulunan mermi. Buna kısaca "HE shell"de denir
improvised explosive device
(Askeri) geliştirilmiş infilak aygıtı
improvised explosive devices
(Askeri) BİR ANDA YAPILMIŞ PATLAYICI CİHAZLAR: İmha etmek, şeklini bozmak, şaşırtmak veya tedirgin etmek üzere imha edici, öldürücü, zararlı, yangın ve yakıcı kimya maddelerinden oluşan anında üretilmiş veya yerleştirilmiş cihazlar
liquid explosive
(Askeri) SIVI PATLAYICI: Normal sıcaklıklarda sıvı durumda olan patlayıcı
liquid explosive
(Askeri) sıvı patlayıcı
low explosive
(Askeri) Alçak infilak maddeleri
low explosive
(Askeri) ALÇAK İNFİLAK MADDESİ, ZAYIF PATLAYICI MADDE (ORD.): Nisbeten yavaş bir kimyasal değişme altında infilak eden veya tutuşarak yanan infilak maddesi. Bu maddenin infilak tesiri, süratli yanma ile alçak detonasyon arasında değişebilir. Alçak infilak maddeleri, ateşleme zincirlerinde ve bazı sevk barutlarında kullanılır
main explosive filling
(Askeri) ESAS İMLA HAKKI: Herhangi bir tahrip işinde kullanılan infilak hakkı
misfire explosive
hurda patlayıcı
naval expeditionary warfare; net explosive weight
(Askeri) deniz seferi muharebesi; net patlayıcı ağırlık
permitted explosive
(Madencilik) müsaadeli patlayıcı
permitted explosive
(Madencilik) olurlu patlayıcı
plastic explosive
(Askeri) PLASTİK İNFİLAK MADDESİ: Normal ısı derecelerinde istenilen biçime sokulabilen infilak maddesi
secondary explosive
(Askeri) ikincil patlayıcı
sheet explosive
(Askeri) PAFTA PATLAYICI: Pafta şeklindeki plastik patlayıcı
unexploded explosive ordnance
(Askeri) PATLAMAMIŞ; PATLAYICI ORDU DONATIM MADDESİ: Harekata, tesislere, personel veya malzemeye zarar vermek üzere kapsülü ve tapası takılmış, kurulmuş veya diğer bir şekilde faaliyete hazırlanmış ve ateşlenmiş, fırlatılmış, atılmış veya yerleştirilmiş ancak bir bozukluk, personel hatası veya diğer nedenlerle patlamamış ordudonatım malzemesi
unexploded explosive ordnance; unexploded ordnance
(Askeri) patlamamış patlayıcı madde; patlamamış madde V
الإنجليزية - الإنجليزية
Easily driven to anger, usually with reference to a person

He has an explosive personality.

[[#Adjective|Explosive]] substance
Having the character of an explosion

explosive fire.

With the capability to, or likely to, explode
pertaining to a sudden and violent outbreak
{a} driving out with great noise
[See Guide to Pronunciation, √ 155-7, 184
A chemical compound or mixture of compounds which suddenly undergoes a very rapid chemical transformation, with the simultaneous production of large quantities of heat and gases
An explosive situation is likely to have difficult, serious, or dangerous effects. He appeared to be treating the potentially explosive situation with some sensitivity Nobody knows what explosive arguments the future of Europe will bring. + explosively ex·plo·sive·ly A referendum next year would coincide explosively with the election campaign
Material that produces a sudden, almost instantaneous release of pressure, gas, and heat when subjected to abrupt shock, pressure, or high temperature
Easily driven to anger, usu. with reference to a person (e.g. He has an explosive personality.)
A material that causes a sudden, almost instantaneous release of pressure, gas, and heat when subjected to sudden shock, pressure, or high temperature
Explosive substance
A sudden loud noise can be described as explosive. He made a loud, explosive noise of disgust. an explosive drumbeat. + explosively ex·plo·sive·ly The sound of her own chewing and swallowing were explosively loud. a substance that can cause an explosion plastic explosive. Any substance or device that can produce a volume of rapidly expanding gas in an extremely brief period. Mechanical explosives, which depend on a physical reaction (e.g., overloading a container with compressed air until it bursts), are little used except in mining. Nuclear explosives (see nuclear weapon) use either nuclear fission or nuclear fusion. Chemical explosives are of two types: detonating (high) explosives (e.g., TNT, dynamite) have extremely rapid decomposition and development of high pressure; deflagrating (low) explosives (e.g., black powder, smokeless powder; see gunpowder) merely burn quickly and produce relatively low pressure. Primary detonating explosives are ignited by a flame, a spark, or an impact; secondary ones require a detonator and sometimes a booster. Modern high explosives use either mixtures of ammonium nitrate and fuel oil or ammonium nitrate-based water gels
] a chemical substance that undergoes a rapid chemical change (with the production of gas) on being heated or struck tending or serving to explode or characterized by explosion or sudden outburst; "an explosive device"; "explosive gas"; "explosive force"; "explosive violence"; "an explosive temper"
A chemical that causes a sudden, almost instantaneous release of pressure, gas and heat, when subjected to sudden shock, pressure, or high temperature
Driving or bursting out with violence and noise; causing explosion; as, the explosive force of gunpowder
liable to lead to sudden change or violence; "an explosive issue"; "a volatile situation with troops and rioters eager for a confrontation
If you describe someone as explosive, you mean that they tend to express sudden violent anger. He's inherited his father's explosive temper. = fiery + explosively ex·plo·sive·ly `Are you mad?' David asked explosively
a chemical substance that undergoes a rapid chemical change (with the production of gas) on being heated or struck
Any substance (TNT, etc ) that, through chemical reaction, detonates or violently changes to gas with accompanying heat and pressure Smokeless powder, by comparison, deflagrates (burns relatively slowly) and depends on its confinement in a gun's cartridge case and chamber for its potential as a propellant to be realized
A chemical that causes a sudden, almost instantaneous release of pressure, gas, and heat when subjected to sudden shock, pressure or high temperature
An explosive agent; a compound or mixture susceptible of a rapid chemical reaction, as gunpowder, or nitro-glycerine
any chemical compound or mixture whose primary function is to produce an explosion
A chemical or compound that causes a sudden, almost instantaneous release or pressure, gas, heat and light when subjected to sudden shock, pressure, high temperature or applied potential
A sound produced by an explosive impulse of the breath; (Phonetics) one of consonants p, b, t, d, k, g, which are sounded with a sort of explosive power of voice
Something that is explosive is capable of causing an explosion. The explosive device was timed to go off at the rush hour + explosively ex·plo·sive·ly Hydrogen is explosively flammable when mixed with oxygen
Pokémon that tend to explode Skills: Destiny Bond
{s} loaded with combustible material, liable to blow up
means any bomb, grenade, missile, or other dangerous device designed to expand suddenly and release internal energy resulting in an explosion
An explosive growth is a sudden, rapid increase in the size or quantity of something. The explosive growth in casinos is one of the most conspicuous signs of Westernisation. + explosively ex·plo·sive·ly These transactions grew explosively in the early 1980s
tending or serving to explode or characterized by explosion or sudden outburst; "an explosive device"; "explosive gas"; "explosive force"; "explosive violence"; "an explosive temper"
sudden and loud; "an explosive laugh"
A chemical that causes a sudden, almost instantaneous release of pressure, gas, and heat when subjected to sudden shock, pressure, or high temperature
A chemical that causes a sudden, almost instantaneous release of pressure, gas and heat when subjected to sudden shock, pressure or high temperature
Any rapidly combustive or expanding substance The energy released during this rapid combustion or expansion can be used to break rock
An explosive is a substance or device that can cause an explosion. one-hundred-and-fifty pounds of Semtex explosive
{i} chemical compound that when ignited produces a strong blast of energy, substance used to create an explosion
liable to lead to sudden change or violence; "an explosive issue"; "a volatile situation with troops and rioters eager for a confrontation"
displosive
volatile
explosive charge
charge: a quantity of explosive to be set off at one time; "this cartridge has a powder charge of 50 grains"
explosive compound
a compound that is explosive
explosive detection system
a rapid automatic system to detect plastic explosives in passengers' luggage using X-ray technology and computers; designed for use in airports
explosive device
device that bursts with sudden violence from internal energy
explosive device
detonating device in an explosive
explosive mixture
a mixture that is explosive
explosive trace detection
a system for screening luggage in airports; an agent passes a swab around or inside luggage and then runs the swab through a machine that can detect trace amounts of explosives
explosive train
various stages and components leading to the discharge of an explosive
explosive unit
any unit for measuring the force of explosions
explosive.
fulminating
high explosive
Any powerful chemical explosive that, upon detonation, produces gas at a very high rate, thereby producing a very violent effect
improvised explosive device
an unconventional or amateur explosive weapon made from nonmilitary components, especially one used by guerillas, commandos or terrorists
plastic explosive
Any of a number of explosive materials formulated to be soft and hand malleable
sila-explosive
Any of several highly unstable explosives that are the silicon analogues of existing carbon ones
improvised explosive device
(Askeri) An improvised explosive device (IED) is a bomb constructed and deployed in ways other than in conventional military action. They may be partially comprised of conventional military explosives, such as an artillery round, attached to a detonating mechanism
disrupting explosive
a high explosive that is used to damage the target that is under attack
explosively
in an explosive manner, combustibly
explosively
in an explosive manner; "the political situation in Kashmir and Jammu is explosively unstable"
explosively
suddenly and rapidly; "the population in Central America is growing explosively" in an explosive manner; "the political situation in Kashmir and Jammu is explosively unstable
explosively
suddenly and rapidly; "the population in Central America is growing explosively"
explosively
in an explosive manner; "the political situation in Kashmir and Jammu is explosively unstable
explosively
In an explosive manner
explosiveness
The state of being explosive
explosiveness
{i} tendency to explode or blow up, quality of being explosive
explosives
materials capable of instantaneous release of gas or heat
explosives
Plural of explosive
explosives
capable of exploding or causing an explosion
explosives
Any chemical compound or mechanical mixture that is commonly used or intended for the purpose of producing an explosion, and which contains any oxidizing and combustive units or other ingredients in such proportions, quantities, or packing that an ignition by fire, by friction, by concussion, by percussion, or by detonator of any part of the compound or mixture may cause such a sudden generation of highly heated gases that the resultant gaseous pressures are capable of producing destructive effects on contiguous objects or of destroying life or limb
explosives
Any chemical compound, mixture, or device the primary or common purpose of which is to function by explosion, e g , with substantially instananeous release of gas or heat, unless such compound, mixture, or device is otherwise specifcally classified in Parts 170-189 of Title 49, U S Code of Federal Regulations (CFR) Transportation
explosives
is any chemical compound, mixture, or device the primary or common purpose of which is to function by explosion
favier explosive
Any of several explosive mixtures, chiefly of ammonium nitrate and a nitrate derivative of naphthalene
favier explosive
As prepared it is a compressed cylinder of the explosive, filled with loose powder of the same composition, all inclosed in waterproof wrappers
favier explosive
It is used for mining
favier explosive
They are stable, but require protection from moisture
fuel-air explosive
a device consisting of a container of fuel and two explosive charges; the first charge bursts open the fuel container at a predetermined height and spreads the fuel in a cloud that mixes with atmospheric oxygen; the second charge detonates the cloud which creates an enormous blast wave and incinerates whatever is below
high explosive
a powerful chemical explosive that produces gas at a very high rate
high explosive
explosives which are very sensitive to heat (i.e. TNT, nitroglycerine, etc.)
high explosive
High explosive is an extremely powerful explosive substance. An explosive, such as TNT, that combusts nearly instantaneously, thereby producing a violent, shattering effect. a substance that explodes with great power and violence
high explosive ammunition
ammunition which contains an increased amount of explosives
high explosive shell
shell that contains a larger than average amount of explosives
highly explosive
sensitive material that explodes easily
low explosive
explosive material used to propel other explosive devices toward a target
low explosive
an explosive with a low rate of combustion
nitro explosive
explosive that contains nitrogen
plastic explosive
{i} type of very destructive explosive having the texture of putty
plastic explosive
an explosive material that is easily molded around the object it is intended to destroy
plastic explosive
Plastic explosive is a substance which explodes and which is used in making small bombs. A versatile explosive substance in the form of a moldable doughlike solid, used in bombs detonated by fuse or electrical impulse. Also called plastique. an explosive substance that can be shaped using your hands, or a small bomb made from this
propellant explosive
an explosive that is used to propel projectiles form guns or to propel rockets and missiles or to launch torpedos and depth charges
roadside explosive charge
bomb found on the side of the road
explosive
المفضلات