Doğum günü partisinde beklenenden daha çok insan vardı.
- There were more people present at the birthday party than was expected.
Beklenenden fazla para harcadık.
- We spent more money than was expected.
Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
- The math homework proved to be easier than I had expected.
Tsunami dalgalarının on metre ya da daha az olacağı beklenmektedir.
- It is expected that the tsunami surge will be ten meters or less.
Her zaman beklenilen şeyi yapmaz mısınız?
- Don't you always do what's expected?
Tom beklenilenden bir gün daha erken döndü.
- Tom returned one day earlier than expected.
Fadıl en kötüsünü beklemek ve planlamak zorundaydı.
- Fadil had to expect and plan for the worst.
Ara sıra bunun olmasını beklemek zorundasın.
- You have to expect that to happen once in a while.
Her zaman her şeyi düşünmemi bekleyemezsin.
- You can't expect me to always think of everything!
Otel beklentilerini karşıladı mı?
- Did that hotel meet your expectations?
Yapmam beklenen her şeyi yapmak istiyorum.
- I want to do everything I'm expected to do.
Yapmam bekleneni yaptım.
- I did what I was expected to do.
Her şey beklendiği gibi gitti.
- Everything went as expected.
Beklendiği gibi ilk sırayı kazandı.
- As expected, he won first place.
The expected storm never arrived.
I expect that the troops will be defeated.
Let's in, and there expect their coming.
You are expected to get the task done by the end of next week.
... So we all of a sudden got worried, and then we expected ...
... I think people expected me to move away from the Galaxy or ...