Biz yabancı turistlere vergi muafiyeti ayrıcalığı veriyoruz.
- We give foreign tourists the privilege of tax exemption.
Ölüm yalnızca olası muafiyet mi?
- Is death the only possible exemption?
Bu kuralın istisnaları yoktur.
- There are no exceptions to this rule.
Bu istisnai bir durumdur.
- This is an exceptional case.
Genç adam kuralları biliyor ama yaşlı adam kural dışı durumları biliyor.
- The young man knows the rules, but the old man knows the exceptions.
Genç adam kuralları biliyor ama yaşlı adam kural dışı durumları biliyor.
- The young man knows the rules, but the old man knows the exceptions.
Tom hiç kimse için ayrım yapmaz.
- Tom doesn't make exceptions for anyone.
İstisnasız hiçbir kural yoktur.
- There is no rule without exception.
Ücretsiz konuşma, istisnasız olarak herkes içindir.
- Free speech is for everybody, with no exceptions.
... the government run out of money, I also lower deductions and credits and exemptions so that ...
... before. My plan is to bring down rates but also bring down deductions and exemptions ...