İkiz olan Mary ve ben kimlikleri değiştirerek ve herkesi kandırarak kendimizi eğlendirirdik.
- Mary and I, who are twins, would amuse ourselves by exchanging identities and fooling everyone.
Tom bankada para değiştiriyor.
- Tom is at the bank exchanging money.
İkiz olan Mary ve ben kimlikleri değiştirerek ve herkesi kandırarak kendimizi eğlendirirdik.
- Mary and I, who are twins, would amuse ourselves by exchanging identities and fooling everyone.
İkiz olan Mary ve ben kimliklerimizi değiştirerek ve herkesi kandırarak kendimizi eğlendirirdik.
- Mary and I, who are twins, used to amuse ourselves by exchanging identities and fooling everyone.
Biz biraz para bozdurmak için bankaya gitmeliyiz.
- We must go to the bank to exchange some money.
Günaydın. 600 ABD doları bozdurmak istiyorum. Bugünkü kur nedir?
- Good morning. I would like to exchange US$ 600. What is the rate today?
Onlar mahkumları değiş tokuş etme kararı aldılar.
- They decided to exchange prisoners.
Tom ve Mary numaraları değiş tokuş etti.
- Tom and Mary exchanged numbers.
Para takas etmek istiyorum.
- I would like to exchange money.
Bankada birkaç yeni dolarla takas ettim.
- I exchanged some yen for dollars at the bank.
Nerede dolar lirayla takas edilebilir?
- Where can dollars be exchanged for pounds?
Şimdi dolar için döviz kuru nedir?
- What is the exchange rate for dollars now?
Yen için tam döviz kurunu bilmek istiyorum.
- I'd like to know the exact exchange rate for yen.
Onunla koltukları değiştirdim.
- I exchanged seats with her.
Sally, yirmi-dolarlık bir banknotu beş dolarlık banknotlarla değiştirdi.
- Sally exchanged a twenty-dollar bill for five-dollar bills.
Sen bir değişim öğrencisi misin?
- Are you an exchange student?
Jim değişim öğrencisi olarak Japonya'da bizimle kaldı.
- Jim stayed with us while he was in Japan as an exchange student.
Yen için tam döviz kurunu bilmek istiyorum.
- I'd like to know the exact exchange rate for yen.
Bugünkü döviz kuru nedir?
- What's today's exchange rate?
Bunu daha küçük boyutuyla değiştirmek istiyorum.
- I want to exchange this for a smaller size.
Eğer mümkünse, bunu daha büyük bir bedenle değiştirmek istiyorum.
- If it's possible, I'd like to exchange this for a larger size.
Eğer mümkünse, bunu daha büyük bir bedenle değiştirmek istiyorum.
- If it's possible, I'd like to exchange this for a larger size.
Bu kitabı başka bir tanesiyle değiştirmek istiyorum.
- I'd like to exchange this book for another one.
Onlar bir bankaya gitselerdi daha iyi bir değişim oranı alırlardı.
- They would have gotten a better exchange rate if they had gone to a bank.
Koministler gerçekten büyük bir kumarhane olan borsaya inanmazlar.
- Communists don't believe in the stock exchange, which is really a big casino.
New York Menkul Kıymetler Borsası on günlüğüne kapandı.
- The New York Stock Exchange closed for ten days.
New York Amerika'da borsanın merkezidir.
- New York is the center of the stock exchange in America.
After an exchange with the manager, we were no wiser.
I'd like to exchange this shirt for one in a larger size.
All in all, it was an even exchange.