examination by a test; experiment, as in chemistry, metallurgy, etc

listen to the pronunciation of examination by a test; experiment, as in chemistry, metallurgy, etc
الإنجليزية - التركية

تعريف examination by a test; experiment, as in chemistry, metallurgy, etc في الإنجليزية التركية القاموس.

trial
duruşma

O adam gelecek hafta duruşmaya gidiyor. - That man is going on trial next week.

Yakalandı ve duruşma için tutuldu. - He was captured and held for trial.

trial
yargılama

Tom yargılamaya gelmeyecek. - Tom won't show up for trial.

Bu bir yargılama değil bir duruşmadır. - This is a hearing, not a trial.

trial
{i} deneme

Deneme neredeyse yapılmıştı. - The trial was all but done.

Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu. - Through trial and error, he found the right answer by chance.

trial
{i} test

Tom'un testi ne zamandı? - When was Tom's trial?

trial
{i} dert
trial
imtihan kabilinden olan felaket veya keder
trial
(Ticaret) mahkemede duruşma
trial
{i} sınav
trial
başbelası
trial
{i} sınama
trial
{i} çile
trial
(Tıp) Deneme, tecrübe
trial
{i} örnek
trial
trial and error çeşitli yolları deneme
trial
denenme
trial
(isim) dava, deneme, prova, test, duruşma, yargılama, sınav, sınama, çile, dert, girişim, örnek
trial
duruşma, yargılama, muhakeme
trial
(sıfat) mahkeme, deneme, duruşma
الإنجليزية - الإنجليزية
trial
examination by a test; experiment, as in chemistry, metallurgy, etc
المفضلات