exactly corresponding; resembling in all respects; precisely like

listen to the pronunciation of exactly corresponding; resembling in all respects; precisely like
الإنجليزية - التركية

تعريف exactly corresponding; resembling in all respects; precisely like في الإنجليزية التركية القاموس.

similar
benzer

Benim görüşüm seninkine benzer. - My opinion is similar to yours.

Modern köprüler şekil olarak benzer. - Modern bridges are similar in shape.

similar
benzerlik

Malezya dilinin Endonezya diliyle pek çok benzerlikleri vardır. - Malay has many similarities with Indonesian.

Sen herhangi bir benzerlik görüyor musun? - Do you see any similarities?

similar
emsal
similar
{s} 1. benzer, benzeş: It's similar to that. Ona benzer bir şey. These two things are similar. Bu iki şey birbirine benziyor. Okan and Kaan are
similar
benzeş
similar
aynılık
similar
okşar
similar
aynı türden
similar
bendeş
similar
okşaş
similar
müşabih

Bütün ömrümce buna müşabih şey görmedim. - I haven't seen something similar my whole life.

similar
aynı şekilde

Hepiniz aynı şekilde davranıyorsunuz. - You all display similar behavior.

similar
şekilde aynı olan
similar
similarity benzeyiş
similar
aynı

Bu şehirlerin trafik kuralları aynıdır. - These cities have similar traffic rules.

Benzer bir durumda, aynı şeyi yaparım. - In a similar situation, I'd do the same.

similar
benzeyen şey
similar
(sıfat) benzer, benzeyen, eş, benzeşen
similar
{s} benzeşen
similar
similarlybunun gibi
الإنجليزية - الإنجليزية
similar
exactly corresponding; resembling in all respects; precisely like
المفضلات