evlenip

listen to the pronunciation of evlenip
التركية - الإنجليزية
get married
to become married, to espouse
marry, wed
take in marriage
evlenip durulmak
marry and settle down
evlenip yuva kurmak
marry and settle down
evlen
marry

People under 18 cannot marry. - 18 yaşından küçükler evlenemez.

According to this magazine, my favorite actress will marry a jazz musician next spring. - Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.

evlen
{f} wedding

How are your wedding plans coming? - Evlenme planlarınız nasıl geliyor?

Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets. - Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.

evlen
get married

Really? I thought she'd be the last person to get married. - Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.

She decided to get married to Tom. - Tom'la evlenmeye karar verdi.

evlen
{f} wedded
evlen
got married
evlen
{f} wed

Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets. - Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.

How are your wedding plans coming? - Evlenme planlarınız nasıl geliyor?

evlen
{f} married

He married a Canadian girl. - O, Kanadalı bir kızla evlendi.

Lisa Lillien is married to Dan Schneider. - Lisa Lillien, Dan Schneider ile evlenmiştir.

evlenip
المفضلات