Seni ebediyen hatırlayacağım.
- I'll remember you forever.
O, kocasını ebediyen sevecek.
- She'll love her husband forever.
O sonsuza kadar İngiltere'ye dönmüştü.
- He had returned to England forever.
Seni sonsuza kadar seveceğim.
- I will love you forever.
Onu daima tanıyorum gibi hissediyorum.
- I feel like I've known him forever.
Biz daima en iyi arkadaşlar olacağız.
- We will be best friends forever.
Hep bugünün gelmesini bekledim.
- I've waited forever for this day to come.
O zamandan beri, gözlerindeki sonsuz gecede amaçsızca dolaştım.
- Ever since, I've wandered aimlessly in the everlasting night of your eyes.
Sonsuz korku, sonsuz barış.
- Everlasting fear, everlasting peace.
Bitmek bilmeyen yakınmalarından bıktım.
- I'm tired of your everlasting grumbles.
O, sonsuza dek Afrika'yı terk etti.
- He left Africa forever.
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.