Our host offered us a drink.
- Ev sahibimiz bize bir içki önerdi.
He thanked his host for a most enjoyable party.
- O, en hoş bir parti için, ev sahibine teşekkür etti.
George? said the housewife. Who's George?
- George? dedi ev hanımı. George kim?
I'm just a housewife.
- Ben sadece bir ev hanımıyım.
They say the landlord used to be well off.
- Dediklerine göre ev sahibinin zamanında hali vakti yerindeymiş.
The landlord says he wants to raise the rent.
- Ev sahibi kirayı yükseltmek istediğini söylüyor.
I'm done with my chores.
- Ev işlerini bitirdim.
I've got some chores to do.
- Yapacak bazı ev işlerim var.
The Johnsons are very sociable people, who enjoy hosting parties often.
- Johnsonlar çok sosyal insanlardır, onlar partilere sık sık ev sahipliği yapmaktan hoşlanırlar.
Tom is the host of a home improvement show.
- Tom bir ev geliştirme gösterisinin ev sahipliği yapmaktadır.
I am doing my homework.
- Ev ödevimi yapıyorum.
I'm doing my homework.
- Ev ödevimi yapıyorum.
What's your home phone number?
- Senin ev telefonu numaran nedir?
Dan's home phone was tapped by police.
- Dan'ın ev telefonuna polis tarafından kaçak hat çekildi.
Dan's home phone was tapped by police.
- Dan'ın ev telefonuna polis tarafından kaçak hat çekildi.
What's your home phone number?
- Senin ev telefonu numaran nedir?
Both boys and girls should take home economics.
- Hem erkekler hem de kızlar ev ekonomisi almalılar.
Fifty-eight percent of the French are homeowners.
- Fransızların yüzde seksen beşi ev sahibidir.
She's a homeowner, recently got married.
- O bir ev sahibi, son zamanlarda evlendi.
1 am a hauswife.
They were free to return to their homes.
- Evlerine dönmek için özgürdüler.
Thousands lost their homes.
- Binlerce insan evlerini kaybettiler.
Wooden houses catch fire easily.
- Ahşap evler kolayca tutuşurlar.
The houses and cars looked tiny from the sky.
- Evler ve arabalar gökyüzünden küçücük görünüyorlardı.
I'm excited for my housemate's birthday party tomorrow.
- Ev arkadaşımın doğum günü partisi yarın olduğu için heyecanlıyım.
The time women spend doing housework is now a lot less than it used to be.
- Kadınların ev işi yaparak harcadığı zaman şimdi eskisinden çok daha azdır.
Tom wishes he didn't have to help with the housework.
- Keşke Tom ev işine yardım etmek zorunda olmasa.
After all, you had homework to prepare.
- Ayrıca hazırlayacak ev ödevin vardı.
Tom doesn't know what the homework assignment is.
- Tom ev ödevinin ne olduğunu bilmiyor.
I was just wondering why you haven't yet turned in your homework assignment.
- Sadece ev ödevinizi henüz niçin teslim etmediğinizi merak ediyordum.