Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
- I know that you're a teacher.
Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Artık seni sevmiyorum.
- I don't like you anymore.
Seni anlamak gerçekten çok zor.
- Understanding you is really very hard.
Bu kitabı sana vereceğim.
- I will give you this book.
Sana küçük bir şey getirdim.
- I've brought you a little something.
Sizinle yaşamayı seviyorum.
- I love living with you.
Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
- I know that you're a teacher.
Seni anlamak gerçekten çok zor.
- Understanding you is really very hard.
Artık seni sevmiyorum.
- I no longer love you.
Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
- You are not allowed to violate the rules.
İçmek için size ne alabilirim?
- What can I get you for drinking?
Kendinizi kontrol etmeye çalışın.
- Try to control yourselves.
Kendinize dikkat edin!
- Take care of yourselves!
As soon as they return, I will telephone you.
- Sobald sie zurück sind, rufe ich euch an.
I'll miss you very much if you go.
- Ich werde euch sehr vermissen, wenn ihr geht.