The house is not impressive if you're thinking of size.
- Eğer boyutunu düşünüyorsan ev etkileyici değil.
His academic achievements are impressive.
- Onun akademik başarıları etkileyicidir.
We want to make learning effective, interesting, and fascinating.
- Biz öğrenmeyi, etkili, ilginç ve etkileyici yapmak istiyoruz.
I found it fascinating what you were saying about global warming.
- Küresel ısınma hakkında söylediklerini etkileyici buldum.
For me, history is a fascinating subject.
- Benim için, tarih çok etkileyici bir konu.
It's an incredibly moving story.
- İnanılmaz etkileyici bir hikaye.
Tom has an extremely expressive singing voice.
- Tom'un son derece etkileyici bir sesi var.
She has an extremely expressive singing voice.
- Son derece etkileyici bir şarkı söyleme sesi var.
I think Tom is charismatic.
- Tom'un etkileyici olduğunu düşünüyorum.