Benzetme esasen doğrudur.
- The analogy is essentially correct.
Kahkaha iyi bir ilişkide esastır.
- Laughter is essential in a good relationship.
Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.
- Just do the essential repairs, please.
Neyi ve ne kadar çok yediğimizin farkında olma iyi sağlık için gereklidir.
- Being aware of what and how much we eat is essential to good health.
Eğitim, yaşamın en temel yönlerinden biridir.
- Education is one of the most essential aspects of life.
Tom temel olarak haklıydı.
- Tom was essentially right.
Sıkı çalışma başarının önemli bir faktörüdür.
- Hard work is an essential element of success.
Bilimsel bilginin dağıtımı önemlidir.
- The dissemination of scientific knowledge is essential.
Gıda yaşam için elzemdir.
- Food is essential to life.
Su yaşam için elzemdir.
- Water is essential to life.
Özgür bir basın demokrasi için gereklidir.
- A free press is essential for democracy.
Pyongyang ve Washington arasında bir tür uzlaşmaya varılması zorunludur.
- It is essential that some kind of compromise be reached between Pyongyang and Washington.
Her çocuğun aynı eğitim fırsatlarına sahip olması zorunludur.
- It is essential that every child have the same educational opportunities.
Güneş hayat için olmazsa olmazdır.
- The sun is essential to life.