essential; required; necessary

listen to the pronunciation of essential; required; necessary
الإنجليزية - التركية

تعريف essential; required; necessary في الإنجليزية التركية القاموس.

needed
iktiza etmek
needed
ihtiyaç duyulan

İhtiyaç duyulan şey daha fazla zaman. - What is needed is more time.

Yapılmasına ihtiyaç duyulan her şeyi yaptım. - I've done everything that needed to be done.

needed
{f} ihtiyaç duy

Annem bana ihtiyaç duyduğum tüm sevgiyi verdi. - My mother gave me all the love I needed.

O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu. - She needed fuckin' words of love.

needed
gereken

Gerekenden daha fazla parası var. - He has more money than is needed.

Gerekenden daha fazla para var. - There is more money than is needed.

needed
(sıfat) lazım
needed
{s} lazım
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} needed
essential; required; necessary
المفضلات