ersoffen

listen to the pronunciation of ersoffen
الإنجليزية - التركية

تعريف ersoffen في الإنجليزية التركية القاموس.

drowned
boğulmuş

Beni kurtarmamış olsaydın boğulmuş olurdum. - I would've drowned if you hadn't saved me.

Neredeyse boğulmuş olan adam nefes almaya başladı. - The man who nearly drowned began to breathe.

drowned
boğulmak

Küçük kız gölde boğulmaktan neredeyse kıl payı kurtuldu. - It was a close call when the little girl almost drowned in the lake.

O sadece boğulmak için oraya yüzmeye gitti. - He went there swimming only to be drowned.

flooded
su basmış

Birkaç yolu su basmış. - Several roads are flooded.

flooded
suyla kaplı
flooded
{f} taş

Pazar yabancı mallarla dolup taşıyordu. - The market was flooded with foreign goods.

Irmaklar yoğun yağış yüzünden taştı. - The rivers were flooded by the heavy rain.

drowned
{f} boğul

Yardımın olmasaydı boğulurdum. - If it had not been for your help, I should have drowned.

Tom okyanusta boğuldu. - Tom drowned in the ocean.

flooded
Sulu

Flooded battery.

flooded
taşmış
drowned
boğulmuş,v.boğul: adj.boğulmuş
ألمانية - الإنجليزية
drowned
become submerged
flooded