erleuchtet

listen to the pronunciation of erleuchtet
ألمانية - التركية
parıltılı
الإنجليزية - التركية

تعريف erleuchtet في الإنجليزية التركية القاموس.

illuminated
{s} ışıklı
illuminated
{s} ışıklandırılmış
illuminated
{s} aydınlatılmış

Eski ofis daha az aydınlatılmıştı. - The old office was less illuminated.

illuminated
aydınlatılan
illuminated
{f} aydınlat: adj.aydınlatılan
lit up
küfelik
lightened
ışıklı
illuminated
{f} aydınlat

Ayin sırasında binlerce mum kiliseyi aydınlattı. - Thousands of candles illuminated the church during the ceremony.

María, sonbahar gecesini aydınlatan çeyrek ayı bulunan, yıldızlı gökyüzüne baktı. - María looked at the starry sky, with a quarter moon that illuminated that autumn night.

lights up
yanar
illuminated
{f} aydınlat: adj.aydınla
lit up
sarhoş