ergriffen

listen to the pronunciation of ergriffen
ألمانية - التركية
duygulanmış, müteessir, mütehassis
mütehassis
الإنجليزية - التركية

تعريف ergriffen في الإنجليزية التركية القاموس.

come over
{f} uzaktan gelmek
come over
{f} uğramak

Uğramak ve oynamak ister misin? - Do you want to come over and play?

Tom'un uğramak için ve piyanoyu taşımamıza yardım etmek için zamanı olacağını umuyordum. - I was hoping Tom would have time to come over and help us move the piano.

clenched
perçinli
come over
(deyim) dışa vurmak
come over
(Dilbilim) bir haller olmak
come over
(Dilbilim) karşı tarafa geçmek
come over
(Dilbilim) göçmen olarak gelmek
come over
(Dilbilim) üzerine bir hal gelmek
come over
taraf değiştirmek
come over
gelmek

Evime gelmek ister misiniz? - Would you like to come over to my house?

Gelmek istersen, öncelikle ara. - If you want to come over, call first.

come over
bastırmak
apprehended
tutukladı

Polis katili tutukladı ve onu kelepçeledi. - The policeman apprehended the murderer and handcuffed him.

come over
Üzerine çökmek
apprehended
tutukla

Tom Boston'da tutuklandı. - Tom was apprehended in Boston.

Suçluların hepsi tutuklandı. - The criminals have all been apprehended.

apprehended
(Askeri) TUTUKLU: ABD ordusunda, suç işlediğine dair kuvvetli sebepler bulunması dolayısıyla, şahsi hürriyeti geçici olarak tahdit edilmiş kimse
come over
{f} yön değiştirmek
come over
{f} ziyaret etmek

O yüzden mi ziyaret etmek istiyorsun? - Is that why you want to come over?

Ziyaret etmek ve bir film izlemek ya da başka bir şey ister misin? - Do you want to come over and watch a movie or something?

come over
(fiil) olmak, başına gelmek, üzerine çökmek, uzaktan gelmek, yön değiştirmek, uğramak, ziyaret etmek