erfreut

listen to the pronunciation of erfreut
ألمانية - التركية
{er'froyt} sevinçli, hoşnut
er'froyt sevinçli, hoşnut
sehr erfreut
memnun oldum!
الإنجليزية - التركية

تعريف erfreut في الإنجليزية التركية القاموس.

pleased
memnun

Babamın bana verdiği bu saatten memnunum. - I am pleased with this watch my father gave me.

Senden oldukça memnunum. - I am pretty pleased with you.

pleased
{f} memnun et

Seni memnun ettim, değil mi? - I pleased you, right?

Oyun izleyiciyi memnun etti. - The play pleased the audience.

pleased
iste/memnun et
pleased
hazzetmek
pleased
hoşnut olmak
pleased
{s} keyifli

Tom çok keyifli olacak. - Tom will be so pleased.

Tom keyifli görünmüyordu. - Tom didn't look pleased.

gratified
{f} memnun et
pleased
hoşnut

Ben senin hoşnut olmandan memnunum. - I'm glad you're pleased.

Ben senin hoşnut olacağını düşündüm. - I thought you'd be pleased.

gratified
memnun edilmiş
gratified
hoşnut
gratified
doymuş
gratified
tatmin olmuş
regally
z. kral gibi