Ben yolculuk ederken zırh giymiyorum.
- When I travel, I don't wear armor.
Polis aracının zırh kaplaması apartman sakinlerinin hayatlarını kurtardı.
- The police vehicle's armor plating saved the lives of its occupants.
Neyse ki, bu oyunun bikini zırhı yok.
- Thankfully, this game does not have bikini armour.
Zırhlı kamyon, parayı bankaya para teslim etti.
- The armored truck delivered the money to the bank.
Bu zırhlı kamyon altın taşıyor.
- That armored truck is carrying gold.