Gidişinden beni haberdar etti.
- She informed me of her departure.
Neden haberdar edilmedim?
- Why wasn't I informed?
Biz seni bilgili tutacağız.
- We'll keep you informed.
Bizi bilgili tuttuğun için teşekkürler.
- Thanks for keeping us informed.
O, plandaki değişiklikler hakkında beni bilgilendirdi.
- He informed me about the changes in the plan.
Mektup onun ölümüyle ilgili onu bilgilendirdi.
- The letter informed her of his death.
after Nilus invndation, / Infinite shapes of creatures men do fynd, / Informed in the mud, on which the Sunne hath shynd.