Debby'ye merhaba dedim fakat o beni bütünüyle görmezlikten geldi.
- I said hello to Debby but she totally ignored me.
Bütünüyle sipariş edilmiş bir takıma çoğunlukla bir zincir denilir.
- A totally ordered set is often called a chain.
Tom tamamen heder olmuş.
- Tom was totally wasted.
Tom tamamen yok olmuş görünüyor.
- Tom looks totally wiped out.
The car was totally destroyed in the crash.