engaged in

listen to the pronunciation of engaged in
الإنجليزية - التركية
faaliyette bulunmak
engage in
(deyim) ile ilgilenmek
engage in
ile uğraşmak
engage in
ile meşgul olmak
engage in
meşgul ol

Ben başıboş tahminle meşgul olmam. - I don't engage in idle speculation.

Dedikodu ile meşgul olcak zamanım yok - I have no time to engage in gossip.

engage in
-ile uğraşmak
engage in
bir iş ile meşgul olmak
engage in
bir işe girişmek
engage in
-enkalkışmak
engage in
çarpışmaya girmek
engage in
kalkışmak
engage in
meşgul olmak
engage in
ile meşgul olmak. engage s.o.'s attention birinin kafasını meşgul etmek
engage in
uğraşmak
الإنجليزية - الإنجليزية
occupied with; got into, got involved with
engaged in

    الواصلة

    en·gaged in

    التركية النطق

    engeycd în

    النطق

    /enˈgāʤd ən/ /ɛnˈɡeɪʤd ɪn/

    فيديوهات

    ... is not building a bomb and with our allies and partners were engaged in ...
    ... We've then engaged in lengthy conversations through the ...
المفضلات