energy; power

listen to the pronunciation of energy; power
الإنجليزية - التركية

تعريف energy; power في الإنجليزية التركية القاموس.

steam
buğu

Bu buğulanmış patates! - It is the steamed potato!

Buhar benim gözlüğümü buğulandırdı. - The steam has fogged my glasses.

steam
buhar

Bir buhar tıslaması vardı. - There was a hiss of steam.

Atlar yol-silindirlerini çekerdi fakat buhar motorunun icadıyla buhar silindirleri geldi. - Horses used to pull road-rollers, but the steamroller arrived with the invention of the steam engine.

steam
(Gıda) çayı demlemek
steam
(Kimya) subuharı

Bir bulut, yoğunlaşmış subuharıdır. - A cloud is condensed steam.

steam
coşturmak
steam
enerji
steam
buğuda/buharda pişirmek
steam
hiddet
having energy or great power; energetic
olan enerji ya da büyük bir güç; enerjik
steam
{f} (bir şeyden) buhar çıkmak; (bir şeyden) buhar halinde çıkmak: The soup was steaming. Çorbadan buhar çıkıyordu. Our
steam
{i} buhar: Steam was coming out of the kettle. Çaydanlıktan buhar çıkıyordu
steam
{i} güç
steam
t steam boiler buhar kazanı
steam
steam heat buharlı kalorifer sistemi
steam
{f} buğulamak
steam
{f} buharla çalışmak
steam
steam engine buhar makinası
steam
steam hammer buharlı varyos
steam
(Tekstil) buhar, istim
steam
steam shovel istimli ekskavatör
steam
lokomotif

Biz şafak vakti buharlı lokomotif düdüğü ile uyandırıldık. - We were wakened by the whistle of the steam locomotive at dawn.

الإنجليزية - الإنجليزية
steam
energy; power
المفضلات