Büyük anlaşmazlıklara karşı zorlu bir mücadeleden sonra, onlar nihayet şirketi tekrar kendi ayakları üzerinde durdurdular.
- After an uphill struggle against great odds they finally got the company on its feet again.
Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
- After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
İlerlememize engel olan şeyler eninde sonunda kaldırıldı.
- The obstacles to our progress have been removed at last.
O gerçekleri ayrıntılı olarak açıkladı.
- He explained the facts at length.
Biz konuyu enine boyuna tartıştık.
- We discussed the topic at length.
Tom ve ben bu konu hakkında enine boyuna konuştuk.
- Tom and me talked at length about this subject.
Sonunda,gerçeği öğrendik.
- At last, the truth became known to us.
Sonunda aklıma güzel bir fikir geldi.
- At last a good idea struck me.
Sonunda evini buldum.
- At length, I found his house.
Sonunda ağlamaya başladı.
- At length, he began to cry.
O gerçekleri ayrıntılı olarak açıkladı.
- He explained the facts at length.
Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
- At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.
Nihayet, Japonya'nın bu bölümüne bahar geldi.
- At last, spring has come to this part of Japan.
Nihayet, çalışmayı sona erdirdiler.
- At last, they ceased working.
Konuyu uzun uzadıya tartıştık.
- We debated the matter at length.
Biz konuyu uzun uzadıya tartıştık.
- We discussed the topic at length.
Finally I finished my task.
- Endlich habe ich meine Aufgabe erledigt.
Having done my homework, I could finally watch television.
- Nachdem ich meine Hausaufgaben erledigt hatte, konnte ich endlich fernsehen.
At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.
- Endlich beschlossen die Häuptlinge der beiden Indianerstämme, das Kriegsbeil zu begraben und die Friedenspfeife zu rauchen.