Polisler binayı çevirdi.
- The police have surrounded the building.
Evin etrafını çevirttik.
- We've got the house surrounded.
Askerler köyü kuşattı.
- The soldiers surrounded the village.
O kalabalık tarafından kuşatılmıştı.
- He was surrounded by the crowd.
Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
- I saw them surrounding him.
Brown etrafının çevrildiğini gördü.
- Brown saw that he was surrounded.
Müzik hayatımızı hava gibi çevreler.
- Music surrounds our lives like air.
Çoğu kalelerin onları çevreleyen bir hendeği vardır.
- Most castles have a moat surrounding them.