O, çalışanlarına iyi davranır.
- He treats his employees well.
Bana paranın satın alabileceği en iyi çalışanları gönder. Para sorun değil.
- Send me the best employees that money can buy. Money is no object.
İşçiler greve gitmekle tehdit etti.
- The employees threatened to go on strike.
İşçilerimiz buz fırtınasının neden olduğu hasarı onarmak için gece gündüz çalışıyorlar.
- Our employees are working around the clock to fix the damage caused by the ice storm.
Dün işten atılan diğer üç işçiyi tazmin etmek zorunda kaldım.
- I had to make up for three other employees, who were laid off yesterday.
Tom işçilerine cömert davranır.
- Tom treats his employees generously.
Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.
- The number of employees doubled in ten years.
Tom çalışanlarına düzgün bir şekilde nasıl davranacağını bilmiyor.
- Tom doesn't know how to treat his employees properly.
Hiç Fransızca konuşan elemanınız var mı?
- Do you have any French-speaking employees?
Tom şimdiye kadar sahip olduğumuz en iyi eleman.
- Tom is the best employee we've ever had.
Her çalışan, yılda iki haftalık ücretli bir tatil yapma hakkına sahiptir.
- Each employee is entitled to a two week paid vacation per year.
Hiç Fransızca konuşan personeliniz var mı?
- Do you have any employees who speak French?
Kısa vadeli sözleşmeli personel haber vermeden işten çıkarıldı.
- The short term contract employees were dismissed without notice.
... what on roe and her employees experienced ...
... their tablets, and their computers-- that allows them to spy on their employees' Internet ...