emin değilim

listen to the pronunciation of emin değilim
التركية - الإنجليزية
I'm not sure

I'm not sure if George will take to this idea. - George'un bu fikirden hoşlanıp hoşlanmayacağından emin değilim.

After the hatchet job my boss did on my proposal, I'm not sure how long I want to keep on working here. - Teklifimle ilgili patronumun yaptığı ağır eleştiriden sonra, burada çalışmayı ne kadar süre sürdürmek istediğimden emin değilim.

emin değil
unsure

Tom was unsure what to say next. - Tom daha sonra ne söyleyeceğinden emin değildi.

Tom was unsure what Mary would be like and he wondered whether she would get along with his friends. - Tom Mary'nin nasıl biri olacağından emin değildi ve onun arkadaşlarıyla geçinip geçinmeyeceğini merak etti.

emin değilim
المفضلات