elicited; drawn out; made real; open; evident

الإنجليزية - التركية

تعريف elicited; drawn out; made real; open; evident في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

elicit

ortaya çıkar

elicit

{f} meydana çıkarmak

elicit

(Kanun) almak

elicit

{f} tepkiye neden olmak

elicit

e yol açmak

elicit

{f} -e yol açmak, -e neden olmak

elicit

yol açmak

elicit

gerçeği ortaya çıkarmak

elicit

e neden olmak

elicit

ortaya çıkarmak

elicit

temin et

elicit

çıkartmak

elicit

{f} tepki göstermek

elicit

{f} (gerçeği) ortaya çıkarmak

elicit

{f} çıkarmak

elicit

temin etmek

elicit

{f} (bilgi) edinmek, sağlamak

elicit

(fiil) çıkarmak, öğrenmek, meydana çıkarmak, aydınlatmak, tepki göstermek, tepkiye neden olmak

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف elicited; drawn out; made real; open; evident في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

elicit

الواصلة

elicited; drawn out; made real; open; e·vi·dent