elemente

listen to the pronunciation of elemente
ألمانية - التركية
unsurları
elemanlar
Finite Elemente Methode
(Mühendislik) sonlu elemanlar metodu
الإنجليزية - التركية

تعريف elemente في الإنجليزية التركية القاموس.

items
(Bilgisayar) öğe

Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir. - Strong winds can blow away unsecured items.

İstek listendeki öğelerden biri satlıktır. - One of the items on your wish list is on sale.

units
(Nükleer Bilimler) birimler

Sözcük grupları sözdizimsel birimlerdir. - Phrases are syntactical units.

Şirket para kaybeden bazı birimlerin satmaya karar verdi. - The company has decided to sell some of its money-losing units.

elements
başlangıç
items
(Bilgisayar) öğeleri

Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir. - Strong winds can blow away unsecured items.

Öğeleri büyükten küçüğe doğru sıralayın. - Sort the items from large to small.

items
(Bilgisayar) öğeler

İstek listendeki öğelerden biri satlıktır. - One of the items on your wish list is on sale.

Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir. - Strong winds can blow away unsecured items.

units
birler
units
donanım
units
(Matematik) birler basamağı
units
basamağı
elements
ilk adımlar
items
parçalar

Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır. - These fragile items must be insured against all risks.

Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur. - These items are rather hard to obtain.

units
üniteler
elements
temel ilkeler
elements
gruplar
elements
hava/başlangıç/öğeler
elements
i., çoğ
elements
the doğa güçleri
items
(Nükleer Bilimler) malzeme kalemleri