He entered the college to study electronics.
- Üniversiteye elektronik eğitimi için girdi.
Electronic commerce began to spread rapidly.
- Elektronik ticaret hızla yayılmaya başladı.
He knows nothing about electronics.
- Elektronik hakkında bir şey bilmez.
Tom is an office administrator at an electronics company.
- Tom bir elektronik firmasında bir ofis yöneticisidir.