Nuclear power is used to generate electricity.
- Nükleer enerji elektrik üretmek için kullanılır.
Streetcars run on electricity.
- Tramvaylar elektrikle çalışırlar.
Something is wrong with our electric heater.
- Elektrikli ısıtıcımızla ilgili doğru gitmeyen bir şey var.
There is no life without electricity and water.
- Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
After the iron had cooled off, Mary wrapped the electrical cord around the iron, put the iron back on the shelf, folded up the ironing board, and put it away back in the closet.
- Ütü soğuduktan sonra Mary elektrik kablosunu ütüye sardı, ütüyü tekrar rafa koydu, ütü masasını katladı ve onu yine dolaba kaldırdı.
Keep away from the electrical equipment.
- Elektrikli teçhizatlardan uzak durun.
What will happen if there's power failure now?
- Şimdi elektrik kesintisi olursa ne olur?
The storm caused a power outage.
- Fırtına bir elektrik kesintisine neden oldu.
The electrician will come and fix the cable next week.
- Elektrikçi önümüzdeki hafta gelip bu kabloyu onaracak.
Electricity cables are made of copper.
- Elektrik kabloları bakırdan yapılmıştır.
This is Finland's biggest power station of all.
- Bu, bütün Finlandiya'nın en büyük elektrik santralı.
I sucked up the dust on the floor with a vacuum cleaner.
- Zemindeki tozu bir elektrik süpürgesi ile emdi.
The river furnishes electric power to the town.
- Nehir şehre elektrik enerjisi sağlamaktadır.
Electric power companies are seeking to reduce their use of coal.
- Elektrik enerjisi şirketleri kömür kullanımlarını azaltmaya çalışıyor.
This machine is driven by a small electric motor.
- Bu makine, küçük bir elektrik motoru ile çalıştırılır.