His handshake is too strong.
- Onun el sıkışması çok güçlü.
Our club has a secret handshake.
- Kulübümüzün gizli el sıkışması var.
Tom says that he won't shake hands with Mary.
- Tom, Mary ile el sıkışmayacağını söylüyor.
He refused to shake hands with me.
- Benimle el sıkışmayı reddetti.
Usually, we shake hands when we meet someone for the first time.
- Biz ilk kez biriyle tanıştığımızda genellikle el sıkışırız.
Let's shake hands and be friends.
- El sıkışalım ve arkadaş olalım.