Tom made some extra money by renting one of his rooms to a college student.
- Tom odalarından birini bir üniversite öğrencisine kiralayarak ekstra para kazandı.
Tom could use a little extra time to review for the upcoming test.
- Tom yaklaşan testi gözden geçirmek için biraz ekstra zaman kullanabilirdi.
Our plan has lots of additional advantages.
- Planımızın bir sürü ekstra avantajları var.
We need additional talented people.
- Ekstra yetenekli insanlara ihtiyacımız var.