Insects are arthropods.
- Haşereler eklem bacaklıdır.
I have attached instructions on how to use FTP to access our files.
- Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
Any translation is an annexation.
- Herhangi bir çeviri bir eklemedir.
I've included a visitor's application.
- Bir ziyaretçinin başvurusunu ekledim.
Include me in your plans.
- Planlarınıza beni ekleyin.
A good head and a good heart are always a formidable combination. But when you add to that a literate tongue or pen, then you have something very special.
- İyi bir kafa ve iyi bir kalp her zaman müthiş bir kombinasyondur. Fakat buna bir okuryazar dil ya da kalem eklediğinizde, o zaman çok özel bir şeyiniz vardır.
Please add Tom to the list.
- Lütfen Tom'u listeye ekleyin.
I have attached instructions on how to use FTP to access our files.
- Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
I attached my CV and my PhD proposals.
- CV'mi ve Doktora önerilerimi ekledim.
I have enclosed your order form.
- Sipariş formunuzu ekledim.
She enclosed a little dark chocolate in her valentine.
- O sevgililer gününde biraz koyu çikolata ekledi.
In Esperanto, nouns end in o. The plural is formed by adding a j.
- Esperantoda, o ile biten isimler. Çoğul bir j ekleyerek oluşturulur.
Adding comments makes reading the code easier.
- Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.
Add one teaspoon of paprika.
- Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.
You can get it at the courthouse, the clerk added.
- Onu adliye binasında alabilirsin, katip ekledi.
I'll be back in a minute, he added.
- Bir dakika içinde döneceğim,diye ekledi.
Don't add sentences from copyrighted sources.
- Telifli kaynaklardan cümleler eklemeyin.
Add a little more pepper.
- Biraz daha biber ekle.
Could you splice these two pieces of rope together for me?
- Bu iki parça ipi benim için birbirine ekler misin?
It's hard to splice the two fragments together.
- İki bölümü birlikte eklemek zordur.