Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.
- Some young Japanese people prefer being single to being married.
Tom'un bekar olup olmadığından şüpheliyim.
- I doubt if Tom is single.
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
- We rented an apartment when we lived in New York.
Ben bir daire aramakla meşgulüm.
- I'm busy looking for an apartment.
Gökyüzünde tek bir bulut yok.
- There isn't a single cloud in the sky.
Benim tek bir düşmanım yok.
- I don't have a single enemy.
Ne oldu? Tüm apartman dairesinde su var.
- What happened? There's water in the whole apartment.
Benim apartman dairem buraya yakın.
- My apartment is near here.
Benim tek bir düşmanım yok.
- I don't have a single enemy.
Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı.
- She left without saying even a single word.
Yaşlı adam üç odalı bir apartmanda yaşıyordu.
- The old man lived in the three-room apartment.
Tom tek yatak odalı bir apartmanda yaşadı.
- Tom lived in a one-bedroom apartment.
O, bir apartman dairesinde tek başına yaşıyor.
- He lives alone in an apartment.
Ne oldu? Tüm apartman dairesinde su var.
- What happened? There's water in the whole apartment.
Benim tek bir düşmanım yok.
- I don't have a single enemy.
Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
- Get both a phone and internet access in a single package!