eingestehen

listen to the pronunciation of eingestehen
ألمانية - التركية
v. 'ayngışte: ın itiraf etmek
{'ayngışte: ın} itiraf etmek
ikrar etmek
الإنجليزية - التركية

تعريف eingestehen في الإنجليزية التركية القاموس.

admit
{f} içeri almak, almak; kabul etmek: They won't admit you. Seni içeri sokmazlar
admit
içeri al,kabul et
admit
girmesine müsaade etmek
admit
{f} içeri almak
admit
girme müsaadesi giriş hakkı
admit
içeri al

18 yaşın altındaki çocuklar içeri alınmazlar. - Children under 18 are not admitted.

admit
teslim etmek içeriye bırakmak
admit
(Kanun) ikrar etmek
admit
admit içeri al/itiraf et
admit
müsaade etmek admit of imkân vermek admittance içeriye kabul
admit
{f} almak
admit
girmesine izin vermek
admit
itiraf etmek

Hatalı olduğunu itiraf etmek çok cesaret ister. - It takes a lot of courage to admit that you're wrong.

Bir zamanlar terörist bir gruba katıldığını Mary'ye itiraf etmek zorunda kalması Tom'u cesaretlendirdi. - It took Tom every ounce of courage he had to admit to Mary that he had once been part of a terrorist group.

admit
içeriye bırakmak
admit
içeriye almak
admit
izin vermek
admit
{f} kabul etmek

Tom Mary'nin haklı olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. - Tom had to admit that Mary was right.

Tom hatalı olduğunu kabul etmek istemez. - Tom doesn't want to admit that he was wrong.

admit
Girilmez
admit
{f} meydan vermek