الإنجليزية - التركية
تعريف einen spieler deckend في الإنجليزية التركية القاموس.
- marking
- çabukluk
- marking
- (Bilgisayar) ölçek imleme
- marking
- işaret
Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.
-The teacher is busy marking papers.
Bizim ve komşunun avlusu arasındaki sınırı işaretlemek için bir çit vardır.
-There is a fence marking the boundary between our yard and the neighbor's.
- marking
- markaj
- marking
- işaretlerek
- marking
- (Eğitim) not verme
- marking
- markalama
- guarding
- {f} koru
Kaç tane adam onları koruyor?
-How many men are guarding them?
Birinin mahkûmu koruyor olması gerekmez mi?
-Shouldn't somebody be guarding the prisoner?
- marking
- değerlendirme
- marking
- {f} işaretle
Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.
-The teacher is busy marking papers.
Bu köpek ırkının çok özel işaretleri var.
-This dog breed has very special markings.
- marking
- marka
- guarding
- koruyarak
- guarding
- {i} nöbet tutma
- guarding
- koruyucu
- guarding
- {i} koruma
- marking
- (isim) işaretleme, işaretler
- marking
- {i} işaretleme
Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.
-The teacher is busy marking papers.
Bu işaretlemeler ne anlama geliyor?
-What do these markings mean?
- marking
- hayvanların tüy veya deri veya pullarının farklı renkleri
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف einen spieler deckend في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- guarding
- marking
- covering a player